Goldman, altın fiyatlarının 4.000 dolar tahminini aşabileceğine dair 2 neden sıralıyor
Investing.com – Goldman Sachs Çarşamba günü 2026 yılı ortası için öngördüğü 4.000 dolar/ons altın tahmininin yukarı yönlü risklerinin arttığını belirterek, fiyatları bu seviyenin üzerine çıkarabilecek iki faktörü vurguladı.
Altın, Ağustos sonundan bu yana %14 yükselerek yaklaşık 3.865 dolara ulaştı ve yılbaşından bu yana %47 değer kazandı. Bu yükseliş, borsada işlem gören fonlardan (ETF’ler), merkez bankalarından ve daha az ölçüde spekülatif yatırımcılardan gelen yenilenen alımları yansıtıyor.
Goldman analisti Daan Struyven şöyle dedi: “Değerli madeni 4.000 dolar eşiğinin üzerine itebilecek ilk katalizör, son rallide spekülatif pozisyonların sınırlı rolüdür.”
Struyven, spekülasyonun “26 Ağustos’tan bu yana gerçekleşen %14’lük rallinin sadece mütevazı bir yüzde puanını açıkladığını ve son üç haftada artmadığını” savunuyor. Bu durum, yükselişin daha istikrarlı uzun vadeli alıcılardan geldiğini gösteriyor ve spekülatif akışlar sonunda artarsa ek fiyat kazançları için alan bırakıyor.
İkinci faktör ise Batı ETF talebindeki güçlü sürprizdir. Eylül ayında ETF varlıkları 109 ton arttı ve bu rakam, Goldman’ın düşen ABD faiz oranlarına dayalı 17 tonluk model tahmininin çok üzerinde gerçekleşti.
Struyven, bunun “işaret ettiği temel yukarı yönlü riskin” – özel yatırımcıların altına daha önemli ölçüde çeşitlendirme yapması – “şimdilik gerçekleşiyor gibi göründüğünü” belirtti.
Analist, altın ETF’lerinin gelişmiş piyasa tahvil piyasalarına kıyasla küçük kalması nedeniyle, sabit gelirden uzaklaşan tahsisatlarda küçük bir değişikliğin bile altın fiyatlarında büyük bir artışa neden olabileceğini ekledi.
Goldman, yapısal olarak daha yüksek merkez bankası talebini, özel sektör çeşitlendirmesinden kaynaklanan yukarı yönlü riskleri ve piyasa düşüşlerinde cazip koruma özelliklerini gerekçe göstererek, altının “en yüksek inançla uzun vadeli emtia tavsiyesi” olduğunu yineledi.
Analistler, küresel büyüme yavaşlaması senaryolarında veya gelişmiş piyasa makro politikasına ilişkin artan endişeler durumunda ek destek öngörüyor.


